UTANGAÇLIĞINIZI YENİN
v Benlik saygınız mı düşük?
v Yeni insanlar tanıdığınızda kendinizi rahatsız mı hissediyorsunuz?
v Birine çıkma teklif ederken diliniz mi tutuluyor?
v İçten ve dışa dönük bir insan mı olmak istiyorsunuz?
v İnsanlara, “Hayır” demekte zorlanıyor musunuz?
Öyleyse, siz de utangaçlığı nedeniyle mutlu ve doyumlu bir yaşam süremeyen, sürekli olarak romantizm yaşama fırsatlarını kaçıran, dostluklarınızda ve iş yaşamında başarılı olmaya özlem duyan milyonlarca insandan birisiniz.
Utangaçlık : En basit sosyal kaygı türü olan utangaçlık, kişinin kendisini başkalarının yanında rahat hissedememesidir.
BİZİ UTANGAÇLIĞA İTEN NEDİR?
Bizim kuşağın gerçekleştirdiği en büyük devrim, insanların düşüncelerini değiştirerek, dış dünyayla olan etkileşimlerini keşfetmeleri olmuştur.
William James
Utangaç bir bebek annesinin eteğine yapışıp, onun arkasına saklandığında ya da başını babasının omzuna gömdüğünde “Aman, ne kadar tatlı!” deriz. Aynı çocuk büyüdükçe arkadaş edinmede güçlük çeker, “benlik imgesi” zayıflar, sosyal etkileşimleri sınırlı kalırsa, utangaç davranışları artık “tatlı” olmaktan çıkmıştır.
Emin, lisedeyken sadece bir-iki arkadaşı olan bir gençti. Üniversitede iken hiç arkadaş edinememişti. Ömer, okul kafeteryasında her gün tek başına yemek yemekten çok rahatsız oluyor ve kendisini çok yalnız hissediyordu. Hande, okulda her gün gülüp eğlenen bir grubun üyesi olmayı istemişti hep. Elif, iş toplantılarında hiçbir zaman yüksek sesle konuşamazdı; çünkü hemen yüzünün kızaracağını bilir ve bu durumdan daha da utanırdı.
Emin, Ömer, Hande, Elif, Sinan, Murat, İclal ve sayısı milyonları bulan diğerleri arasındaki ortak özellik nedir? Bu insanların hepsi utangaç insanlardır ve sorunları belki de dünyadaki en yaygın duygusal sorun olan “sosyal kaygı”dır.
UTANGAÇ İNSANIN DÜNYASI
Utangaç insanlar, gizli sırlarının milyonlarca insanın yaşamını etkilediğine inanırlar. Yalnız olmadığımızı ve yaşadığımız korkunun aynısını inanılması zor sayıda insanın yaşadığını bilmek insanı bir nebze de olsa rahatlatır. Fakat biz utangaç insanlar yaşamın bize sunduğu pek çok fırsatı kaçırmışızdır. Utangaçlık bizi kısıtlar; başarılı yaratıcı olamayız ya da potansiyelimizi tam anlamıyla kullanamayız.
Utangaçlık o kadar yaygındır ki, utangaçlıktan söz edilirken “psikolojinin soğuk algınlığı” terimi sık sık kullanılır. Utangaç bir insanın en belirgin özellikleri; aşırı sıkılganlık, kendisiyle aşırı biçimde ilgilenmek ve başkalarının kendileri hakkındaki aşırıya varan kaygılarıdır.
q İyi bir izlenim bıraktım mı?
q Benden hoşlandılar mı?
q Aptalca bir şey söyler miyim acaba?
q Kıyafetim iyi mi?
q Ya, söyleyecek bir şey bulamazsam?
Utangaç insanlar düşüncelerini olumsuz bir şekilde kendilerine çevirdiklerinde ise odaklandıkları şeyler şunlardır:
q Ben görgüsüzün tekiyim.
q Aptal ve sorumsuzum.
q Çok çirkinim.
q Berbat görünüyorum.
Bu düşünceleri zaten olumsuz olan benlik imgesini iyice zayıflatır. Bu tür yıkıcı düşünceler bizi sır olarak sakladığımız hayallerimizden iyice uzaklaştırır. Nedir, bir sır olarak sakladığımız hayallerimiz? İçten, başarılı ve dışadönük bir birey olarak hayranlık toplamak.
Bazı utangaç insanlar öykü anlatma ya da bir grupla kaynaşma konusunda ustalaşarak, utangaçlıklarıyla başa çıkabilmeyi öğrenebilmişlerdir. Bu insanlar çok rahat görünmelerine ve dışadönük olarak tanınmalarına rağmen, içlerinde hep kaygı ve başkalarının kendilerini olumsuz değerlendireceklerine dair korku taşırlar. Sizin aslında utangaç bir insan olduğunuzu öğrendiklerinde, arkadaşlarınızın ya da akrabalarınızın tipik tepkileri, “Kim?”, “Sen mi?”, “Hadi canım sen de!” olacaktır.
Utangaç olmak taşıması çok zor bir yüktür. Utangaç insanlar, korkularının, yaşamlarını kontrol altına almasına izin vererek, yaşamın hoş yanlarından zevk alamazlar. Diğer insanlar tarafından sindirilir ve olumsuz bir şekilde yargılanacakları düşüncesiyle hep çekingen davranırlar. Yenilikler denemekten ya da riske girmekten korkarlar. Sürekli olarak başkalarının kendilerini nasıl değerlendirecekleri konusunda endişelenir ve sonuçta anlamlı ilişkiler kurma, yeni şeyler öğrenme ve kendilerini geliştirme şansını kaybederler.
Uzmanların çoğu, utangaçlığın sonradan öğrenilmiş bir davranış olduğunu kabul etmektedir. “Always At Ease” (Daima Rahat olun) adlı kitabın yazarı Dr. Christopher J. Mc Cullaugh’a göre utangaçlık, bir duygu değil, davranıştır. Bu davranış değiştirilebilir, hiç kimseye yapışık değildir. Nasıl utangaç olmayı öğrendiysek, benlik saygısı kazanmayı ve utangaçlığımızın üstesinden gelmesi ya da en aza indirgemeyi başarabiliriz. Dr. Zimbardo “Eğer utangaç olduğunuzu düşünüyorsanız, utangaçsınızdır” der. Fakat ne kadar utangaç olduğunuzu düşünseniz de, durum değiştirilebilir. Olumlu düşünmeyi öğrenebilirsiniz. Düşünce tarzınızı değiştirmek, davranış ve duygularınızı da değiştirecektir.
NE KADAR UTANGAÇSINIZ?
Mark Twain
Bir iş arkadaşı tarafından bir partiye davet edildiğinde John, paniğe kapılmış. Daveti alır almaz düşünceleri olumsuz bir yöne kayıvermiş. Kendi kendine “Tanımadığım bir sürü insanla ne yapacağım?” demiş. “Benden hoşlanmamaları olası...” bir bahane bulup daveti reddetmiş ve evde kalıp televizyon izlemeyi yeğlemiş. John, değişmediği takdirde bu tür sosyal olaylarda duyduğu reddedilme korkusu ve utangaçlığı onun duygusal olarak hep acı çekmesine neden olacaktır.
Kaygıya neden olacak durumlardan kaçınmayı istemek doğaldır, ama bu tür durumlardan uzak durmak ve insanlarla bir araya gelmekten kaçınmak insanları yalnızlığa iter ve can sıkıntısı çekmesine neden olur. Sonunda da ya toplum dışına itilir ya da sizi kabullenmeye hazır bireyler tarafından yavaş yavaş reddedilmeye başlarsınız. Siz insanlara yaklaşmayı reddederseniz, toplum dışında kalmaya ve onları hep dışarıdan izlemeye mahkum olursunuz.
Yıllardır bir parçanız haline gelen düşünce kalıplarınızı değiştirmeniz elbette ki zaman alacaktır. Bu düşünceler, uzun zamandır kendiniz ve dış dünya hakkındaki duygularınızın temelini oluşturmaktadır. Üretken ve tatminkar bir yaşam sürmenizi engelleyen alışkanlıklarınıza olan bağımlılığınızdan kopun. Duygusal olarak kendinizi iyi hissedeceğiniz bir düzeye geldiğinizde, yaşamın aslında çok daha güzel olduğunu ve size mutluluk verdiğini göreceksiniz. Düşünce biçiminizi değiştirdiğinizde tüm yaşamınız değişecek. Bu kadar basit!...
0 Yorumlar