Bu anketi; "Atalarımızın yaptığı neden bizi etkilesin, herkes kendi günahından sorumludur" sorularına cevap mahiyetinde, yaklaşım tarzımızı göstermek için yapmıştım aslında. Yazmak bugüne nasip oldu.

Görüldüğü gibi; Kültür kodlarımızda çocuğa yedirdiğimiz haram lokmanın onun karakterini bozacağı inancı zaten var. Oysa çocuk masum ve ebeveyninin haram kazancı hatta yaptığı zulümler onu ilgilendirmez ve etkilememesi gerekir.

Hristiyanlıkta, her doğan çocuk Hz Adem'in kadim günahıyla doğar ve bu günah, vaftiz suyunda yıkanarak temizlenir inancı var. İslamda bu inancın bir karşılığı yok ve çocuk günahtan ari olarak doğar.

Kimsenin kimsenin günahını yüklenmeyeceği Kur'anda 5 ayette vurgulanmış. Ancak; bu yüklenmeme ahirette söz konusu oluyor. Herkes kendisinden mesul. Bu dünyada ise bedelini ve neticesini ödeme karşımıza çıkıyor.

Nasıl ki ebeveynin dünyalık mal mirasını hatta itibar ve itibarsızlığını devralıyorsak, işlenen bir kısım günahların dünyalık tesirlerinin evlada hatta nesle olan yansımalarını da defalarca tecrübe ediyoruz. Buradaki muhtemel hikmetler şunlar olsa gerek:

Kula bir ihtar: 'Ey kulum dikkat et. Yaptığın yanına kar kalmayacak, evlatlarından bile çıkabilir, ayağını denk al" mahiyetinde bir uyarı var burada.

Yapılan zulüm karşıdaki kişiyi, aile hayatını, evlatlarını hatta neslini ne kadar etkilemişse zalimin kendisi, evlatları hatta nesli de aynı nispette etkileniyor. Genelde gördüğümüz bu. Burada, ilahi kısasa kısas ve adalet devreye giriyor bir nebze mazlumun yüreği soğuyor.

Zaten tüm zulmüne rağmen birşey olmuyorsa onun işi tamamıyla bitmiştir. Tüm hesabı ahirete kalmıştır. Genelde, günahı sevabını geçenlere de birşey olmadığını defalarca tecrübe ediyoruz.

Allah, rahmeti ile kulunu bağışlamak için adeta bahaneler arıyor. Evladının yapacağı icraatleri belki ebeveynin affına vesile kılacak. Yaşadığı sıkıntıyı ebeveynin hataları ile ilişkilendiren evlat onlar adına hayır ve hasenata yöneliyor. Zulümleri telafi yoluna gidiyor.

Zaten ebeveynin affı için hadislerde onlar adına ; adağını yerine getirme, istiğfar etme, sadaka verme, su akıtma gibi konulara vurgu yapılmış Kaldı ki namazda dahi,"Rabbenağfirli velivalideyye-Rabbimiz anne babamı affet" diyerek ölmüş ebeveynin affını talep etmeye izin verilmiş

Tüm bu telafilerden sonra birçok ekonomik, ruhsal ve fiziksel problemin çözüldüğüne ise defalarca şahit oluyoruz. Herşeyin en doğrusunu ancak Allah bilir.